T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BURSA / İNEGÖL - Müşerref-Muzaffer Samda İlkokulu

Nedir Mutluluk?

03-10-2018Anne-babalar olarak bizlerin en değerli hazinesi çocuklarımızdır. Onların mutlu olmasını isterken gerçekten yaşadığımız toplumun şartlarını da göz önünde bulundurarak ne istediklerini iyi bilmek zorundayız. Mutluluğu para kazanmak olarak algılıyorsak çocuğumuzun meslek seçiminde, yeteneğine uygun olarak, maddi kazancı yüksek olan alanlara yönlendiririz. Ama şunu unutmamak lazım ki alın teri dökmeden, emek verilmeden elde edilmiş kazanç elem ve ızdıraptan başka bir şey değildir. Yine mutlu olmak, sınavlardan yüksek puan alıp, okul başarısına eşdeğer tutulursa yaşamı bir bütün olarak göremeyiz. Öyleyse nedir mutluluk? Mutlu çocuk kimdir?  Mutluluk; bir istek, özlem yerine geldiğinde duyumsanan sevinç olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda şöyle bir soru akla gelebilir: Mutluluk her an hissedilen bir duygu mudur? Tanıma göre bir istek vardır ve o istek elde edildiğinde mutluluk hissedilir. Bu durum sürekli olacak bir şey değildir ve sonuç odaklı bir bakış açısını gerektirir. Oysa süreçte ne yaptığımız daha önemlidir. O nedenle amaç mutlu olmaktan çok "iyi hissetme hali" olursa istek yerine gelmediğinde de iyi hissetme halimiz devam edecektir. Çağlar boyunca "iyi hissetme, huzur hali", "kendini tanıma hali" ile eşdeğer görülmüştür. Kendini tanıma ve keşfetmede ise öğrenme çok önemlidir. Çocuğun aldığı eğitimde, öğretmen ve anne-baba desteği onun kendini keşfetmesine hizmet etmelidir. Başarı, okul başarısından çok yaşam başarısı olarak algılandığında çocuğa aldığı nottan ziyade iyi hissetme halini destekleyecek, bu gün ya da bu anlatılanlardan "ne öğrendin" sorusu sorulacaktır.

       Mutlu çocuk dolayısıyla mutlu bireydir. Yaşamı iyi ya da kötü diye kategorize etmeyen, iyide "ne yapması" gerektiğini, kötüde ise "ne yapmaması" gerektiğini öğrenebileceğini bilendir. Her durumu kendini keşfetmek ve tanımak için bir fırsat olarak görendir. Aynı düşünceye sahip olmasa da, başkalarının haklarına saygı duyarak yaşayabilen, özsaygısı ve özgüveni yüksek insan demektir.
       Ürün ekilen tohumla ve hazırlanan yakın çevre şartlarıyla doğru orantılı gelişir. Anne-baba ve öğretmen tutumları, çocukla etkileşimleri, çocuğun özünü, kişiliğini, yaşama bakış tarzını biçimlendiriyor. Çocuğun eğitiminin, onu sadece bilgi sahibi yapmak ve sınavlara hazır hale getirmek olmadığını bilmek gerekiyor. Okul başarısına odaklı ilişkide, anne-baba ve öğretmen çocuğa "ne kadar başarı, o kadar sevgi" mesajı verir. Koşullu sevgi ise çocukta öz-değer ve kendine saygı ve özgüven problemi oluşturur. Okul başarısı mesleki başarının, sağlıklı bireysel ve sosyal ilişkiler kurabilmenin garantisi değildir. Öğrenme ve gelişim temelli ailelerde çocuğun hatalarından ders çıkarması, yeteneklerini keşfetmesi, öğrenmesine fırsat verilmesi, çocuğa nasihat vermek yerine model olmak esastır. Soru sorulduğunda sadece doğru cevaplara odaklanmayan dolayısıyla hata yapmaktan korkmayan, çözüm odaklı düşünebilen  çocuk yetiştiren aile aynı zamanda onun "iyi hissetme" haline de yatırım yapan aile demektir. Son olarak şunu söylüyoruz; Anne baba olarak çocuğun her istediğini yerine getirmek çocuklarımızla ilgilendiğimiz anlamına gelmez. Önce, okul sürecinde öğrenci olmanın rolleri öğretmenlerle eş güdüm içerisinde hareket edilerek çocuklarımıza aktarılmalı, görev alma ve sorumluluklarını yerine getirme bilinci verilmeli. Sorumluluklar yerine getirilirken yardım etme ve kılavuzluk etme birbirine karıştırılmamalı. Onlara bizi biz yapan değerler, milli ve manevi değerlerimiz aktarılmalıdır.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 10.10.2018 - Güncelleme: 26.10.2022 08:29 - Görüntülenme: 628
  Beğen | 208  kişi beğendi